Türkiye'de
kadınlar gününü kutlamak neden asla anlamlı olmayacak?
sekiz mart
Bu yazının
amacı pek çok yanılsanmış davranışlardan olan erkeklerin
kadınların toplumdaki yerlerinin bizzat celladı olduğunu defalarca tekrar etmekten çok uzak, aksine biz kadınların da
gözlerimizi açmamızı, salon karanlıksa feneri kapıp koltuğumuzu
kendimiz bulmalıyızı işaret etmektir. Yani sorumluluğun hem
kadınlarda hem erkeklerde olduğudur.
Nitekim onca
şiddet onca zorbalık bambaşka bi noktadır, o
canilerin yeri çok çok uzakta ve dışarıdadır.
-Bugün uyandığımız
andan itibaren en az 200 kadın sadece İstanbul'da sözlü ya da
fiziksel tacize uğramıştır.
-Kadınların mini
ya da dekolte kıyafetleri ilk kez sirkte aslan görmüş beş
yaşındaki bir çocuğun heyecanı gibi ilgi çekmediğinde erkekler
(ya da kendilerine saygı duymak için hiç zaman bulamamış
kadınlar) tarafından, belki kutlamak isteriz.
-Ülkenin en yetkin
okullarından mezun, kariyer sahibi bilinçli kadınlar dahi evlenir
evlenmez içlerindeki çamaşır odasına gömülme arzusunu
yenebildiklerinde kutlayacağız.
-Yönetici
koltuklarında kadınların görülmesi şaşkınlık yaratmadığında
bu gün anlamını koruyabilecek.
-PMS'in bile kabul
görmediği, dalga geçildiği bir toplumdayız uyanalım, ki biz
yetişkin kadınlarız gelişme çağındaki ergenlikteki
kızlarımızın bu gibi terazide dengesini sağlayamamış konularda
ne kadar zorluk çektiklerini tahmin edelim.
-2015'te Gaziosmanpaşa-Taksim güzergahında görev alan İstanbul'un
ilk kadın İETT şoförü kırklı yıllar gibi haberlere konu olacak kadar sansasyonel
karşılanmasaydı belki gün anlamı yitirmezdi.
-Hala cinsiyetini
henüz bilmezken hamile eşlerinin karınlarına 'aslan oğlum' diye
sarılan müstakbel babalar oldukça bu iş biraz zor görünüyor.
-Sanırım öfkemin
en büyük sahipleri kendilerini ikinci sınıf vatandaş görmeye
pek meraklı olup hak ve özgürlüklerini elleriyle itmiş olmaları
yetmezmiş gibi kendi hemcinslerine psikolojik baskı kurmaya çalışan
cahil mahluklar.
-'Düzgün otur' ,
'Eteğini çeker misin', 'Bacaklarını kapat, al paltom' lar
bitmedikçe bu günde huzur yok.
-Daha dün
faillerinin insanlıklarını sorgulaya sorgulaya Cizre'deki iç
çamaşırı sergilerini okuduk, öyleyse bugün?
-Reklamların
vazgeçilmezi kadının cinselliğinin kullanılması, bildiğiniz
elma masa kase lamba ne zaman bitecek bu?
Asla son bulmayacak
bir listedir saatlerce yazılabilir iş yerindeki, evdeki,
otobüsteki, okuldaki velhasıl hayatın her bir köşesindeki
yönetilmiş algılı tabular yahut örnek odaklı küçüklü
büyüklü olaylar.
Bir mesaj içerse ya
her yazının doğrultusunda gizlediği gibi, öyleyse açık ve net:
Rahat bırakılmak,
karşı cinslerimiz ve hemcinslerimiz tarafından.
monsieur2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder