8.03.2016




Türkiye'de kadınlar gününü kutlamak neden asla anlamlı olmayacak?


sekiz mart

Bu yazının amacı pek çok yanılsanmış davranışlardan olan erkeklerin kadınların toplumdaki yerlerinin bizzat celladı olduğunu defalarca tekrar etmekten çok uzak, aksine biz kadınların da gözlerimizi açmamızı, salon karanlıksa feneri kapıp koltuğumuzu kendimiz bulmalıyızı işaret etmektir. Yani sorumluluğun hem kadınlarda hem erkeklerde olduğudur.
Nitekim onca şiddet onca zorbalık bambaşka bi noktadır, o canilerin yeri çok çok uzakta ve dışarıdadır.


-Bugün uyandığımız andan itibaren en az 200 kadın sadece İstanbul'da sözlü ya da fiziksel tacize uğramıştır.
-Kadınların mini ya da dekolte kıyafetleri ilk kez sirkte aslan görmüş beş yaşındaki bir çocuğun heyecanı gibi ilgi çekmediğinde erkekler (ya da kendilerine saygı duymak için hiç zaman bulamamış kadınlar) tarafından, belki kutlamak isteriz.
-Ülkenin en yetkin okullarından mezun, kariyer sahibi bilinçli kadınlar dahi evlenir evlenmez içlerindeki çamaşır odasına gömülme arzusunu yenebildiklerinde kutlayacağız.
-Yönetici koltuklarında kadınların görülmesi şaşkınlık yaratmadığında bu gün anlamını koruyabilecek.
-PMS'in bile kabul görmediği, dalga geçildiği bir toplumdayız uyanalım, ki biz yetişkin kadınlarız gelişme çağındaki ergenlikteki kızlarımızın bu gibi terazide dengesini sağlayamamış konularda ne kadar zorluk çektiklerini tahmin edelim.
-2015'te Gaziosmanpaşa-Taksim güzergahında görev alan İstanbul'un ilk kadın İETT şoförü kırklı yıllar gibi haberlere konu olacak kadar sansasyonel karşılanmasaydı belki gün anlamı yitirmezdi.
-Hala cinsiyetini henüz bilmezken hamile eşlerinin karınlarına 'aslan oğlum' diye sarılan müstakbel babalar oldukça bu iş biraz zor görünüyor.
-Sanırım öfkemin en büyük sahipleri kendilerini ikinci sınıf vatandaş görmeye pek meraklı olup hak ve özgürlüklerini elleriyle itmiş olmaları yetmezmiş gibi kendi hemcinslerine psikolojik baskı kurmaya çalışan cahil mahluklar.
-'Düzgün otur' , 'Eteğini çeker misin', 'Bacaklarını kapat, al paltom' lar bitmedikçe bu günde huzur yok.
-Daha dün faillerinin insanlıklarını sorgulaya sorgulaya Cizre'deki iç çamaşırı sergilerini okuduk, öyleyse bugün?
-Reklamların vazgeçilmezi kadının cinselliğinin kullanılması, bildiğiniz elma masa kase lamba ne zaman bitecek bu?

Asla son bulmayacak bir listedir saatlerce yazılabilir iş yerindeki, evdeki, otobüsteki, okuldaki velhasıl hayatın her bir köşesindeki yönetilmiş algılı tabular yahut örnek odaklı küçüklü büyüklü olaylar.
Bir mesaj içerse ya her yazının doğrultusunda gizlediği gibi, öyleyse açık ve net:
Rahat bırakılmak, karşı cinslerimiz ve hemcinslerimiz tarafından.



monsieur2



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder