dokunduğun trabzanlar yorgun
kış marifetiyle kesilmiş dudakların
bir sen yürürsün bu bildiğimiz,
herkesin bildiği caddede
ayakların hisseder bastığın toprağı üstünde tonlarca betonun uzandığı
mutat sorular sorarsın inanmamış insan yüzlerine
cevaplar yazarsın dokunmadığın hayatlara
dokunulmuş mazi üstünden
yaramaz çocuk edasıyla cefakar anneler doğaçlarsın
dökülür saçların maktül yaprakların gibi
yine de önü asla kapanmayan ceketler giydirirsin yüreğine
vicdanın bavul elinde
gözlerinde bozkır izli türküler ıslıklanır
sürülürsün semtinden aşağı,
başka bir tepe ufkunda seni çağırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder