18.03.2018

çekip gitme isteği yanıbaşında oturuyor Ayla'nın
İstanbul'un şu son çeyreğini seyredalmış,
martıların karşı apartmanın çatısına konuşlarına
kanatlarını genişçe açışlarına 
korna sesleri yetmiyor gibi arabanın camlarını 
gümbür gümbür müziğe rağmen açan arabalara
son beş yılını geçirdiği evine, yeşil koltuğuna
komşunun balkonundaki çamaşırlara bağırıyor.
her gün aynı kavga -çek git hadi, artık kalk, kalamazsın burada-
eline geçen vazoyu, bardağı, ilaçları ve kitapları savuruyor Ayla.
-olmuyor işte, yapamıyorum, sabretmem gerek biraz daha-

belki daha da uzağa sürmeli yokuşlarını

burada aile olabileceğine inanmak zor, kabullenmek işkence gibi
her gün ölüm haberine uyandığımız ahlakın, etiğin ve sanatın 
bu toprakları terk edişine ağlıyor Ayla,
cebine silah diye doldurduğu, doldurmaya zorlandığı taşlar,
artık yürümesine engel prangalar
şu ezan sesinden de bir vazgeçebilse, köşebaşı camilerinden
Beyoğlu'ndan ve Eminönü'nden, simitten ve çocukluk aşkından
o zaman bitecek bu her gün kulaklarını parçalayan kavgalar

koca çanta yetecek yoluna.
Ayla yüzünü silip sokağa çıkacak o zaman
gemiye binecek.

monsieur1


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder